BARO BAŞKANIN KONUŞMASI
Tarih: 9.05.2011 | Okunma Sayısı: 2409

                        Sayın birlik başkanım, sayın birlik yönetimi, sayın delegeler, sayın baro başkanları ve sayın meslektaşlarım. Bende kısaca bazı hususlara değinmek istiyorum. Öncelikle dün Diyarbakır Baro Başkanı Av. M. Emin AKTAR konuşmasına başlamadan önce sizleri Kürtçe selamladı. Bu selamlama salonda bulunan bazı konuklar tarafından tepki ile karşılandı. Gösterilen bu tepkiyi anlıyorum.. Çünkü sizler Kürtçe bilmiyorsunuz ancak 70 yıldır annelerimiz ve babalarımız da sizleri anlamıyor. Belki sizlerin bu kısa selamlama ile Kürtçe’den başka bir dil bilmeyen annelerimizin ve babalarımızın neler hissettiğini anlamış olduğunuzu ümit ediyorum.

                        Avukatlık kanunun biz barolara ve TBB ne Hukukun üstünlüğünü, insan haklarını koruma ve savunma yükümlülüğü yüklediğini hepimiz biliyoruz. Ben TBB nin Faili Meçhul cinayetleri araştırma ve  toplu mezarların da açılması için TBB bünyesinde bir komisyonun kurulmasını öneriyorum.

                              Bilindiği üzere Mutki ilçesinde yapılan kazılarda 18 kişiye ait insan kemikleri bulunmuş olup, çıkan insan kemiklerinin de elbiseli olduğu gözlemlenmiştir. Bu elbiselerin ceplerinde not defteri ve tırnak makası olduğu, bir diğer kemik parçaları ile birlikte kırmızı şort bildiğimiz denizde giyilen şort ve bir kaç cesedinde elleri arkadan ayaklarına doğru iple bağlanmış olduğu tarafımızca gözlemlenmiştir.Bu kazılarla ilgili olarak Jandarma Genel Komutanlığı TSK’nin resmi internet sitesinden  bir açıklama yaparak araştırma ve tespitler yaptıklarını ve bunu kamuoyuna bilgi başlığı altında yargıyı yönlendirme ve etkileme şeklinde ve bizim gözlemlerimiz ile örtüşmeyen açıklamalarda bulunmuştur.Yapılan  açıklama  yargıya müdahaledir. Soruşturmayla örtüşmeyen bilgiler vererek âdeta bir soruşturma makamı gibi davranıp yetki gaspı gibi tespit yapmıştır.

                 Sayın meslektaşlarımızın yargının tarafsız olmadığı yönünde örneklemeleri ve yargı bağımsızlığının olmadığı yönündeki anlatımlarına ilaveten askerin yargı üzerinde etki etmeyi hedefleyen eylemlerini de örnekleyerek eklemek istedim. Biz bunları da görmezden gelemeyiz. Eğer görmezden gelirsek o zaman kendimiz ile çelişiriz ve inanırlığımız kalmaz. Yine bu bağlamda TSK nın kendi sitesinden yayınladığı Mahkeme kararı da aynıdır. Yanı yargı önünde herkes eşit olmalı kurumlara insanlara göre yargı olamayacağı herkes tarafından bilinmektedir. Aksini düşündüğümüzde herkesin yargı önündeki eşit olması gerektiği ilkesi ile çelişiriz. Kısacası, benim hakkımı kim savunacak, Ahmet’in, Mehmet’ in, Hüseyin’ in .bu ülkede kimse kimseden üstün değil, herkes eşittir.

                       Anadil de konuşma, anadilde eğitim, anadilde savunma hakkı doğuştan var olan ve biz insanların seçme hakkımızın olmadığı doğuştan gelen insani haklardır. Kürtçenin ve ihtiyaç duyulan dillerin kamusal alanda kullanımı anayasal güvence altına alınmalıdır. Anayasanın oluşturulabilmesi içinde düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiği çok açıktır.

                       Diyarbakır Barosu Başkanı Av. M. Emin AKTAR beyin söylediği yeni anayasa çalışması yapılması önerisini tekrarla, yapılacak yeni Anayasa da 12 Eylül ucubesi olan Milli Güvenlik Kurulu ve YÖK’ ün kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Zorunlu din dersi kaldırılmalı, seçmeli ders olmalıdır ya da ülkemizdeki Alevileri ve diğer dinlere mensup vatandaşlarımızı da kapsamalıdır. Vergi veren bizler gibi Alevilerin ve diğer dinlere mensup vatandaşlarımızın ibadetleri için bütçeden pay ayrılmalıdır. Diyanet işlerinin özerk bir yapısı olmalıdır. Vatandaşlık bağı yeniden tanımlanarak bu ülkede yaşayan herkesi kapsamalı ya da ortak bir coğrafya adı kullanılarak tanımlanmalıdır. Kılık kıyafet anayasamızda tanımlanmamalıdır. Ancak kimsenin de kılık kıyafeti ile ( baş örtüsü ile ) uğraşılmaması için anayasal güvence sağlanmalıdır.

Yapılan anayasalarımız savaş sonrası( olağan üstü) ya da darbeler ile yapılmıştır. Türkiye’nin gereksinim duyduğu demokratik, sivil, yeni bir Anayasanın çoğulcu ve katılımcı bir yöntemle oluşturulması, temsilde adaletin sağlanması için de seçim barajının kaldırılması gerekmektedir.

                                                     Beni dinlediğiniz için teşekkürlerimi sunarım.

19.09.2024
AV. GÜLHAN BAYRAM SEKMEN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.